28 Ocak 2010 Perşembe

Babam ve ben


Ben Leyla...Küçük köyün büyük hayallerle dolu kızı…Sarı saçlarım,cılız kollarım,herkese inat değişik bir gülümsemem var.Annem gibi ufak tefek bir kızım işte.Büyüyünce de onun gibi olurum sanırım.Ama ben onun gibi okuma yazma bilmeden yaşamak istemiyorum.Ben onun gibi köyde kalmak istemiyorum.Bilmediğim görmediğim yerler var elbet…Görmek demişken,benim babam kör…Çocuklar her fırsatta yüzüme vuruyorlar.Onlara hırçın baksamda,sen bana aldırma dediğinde gözyaşlarımı tutamıyorum öğretmenim.Senin sözlerin okşasa da yüreğimi,sana açılıveriyor yapraklarım birtek…Sesli ağlayamam gördün işte,eğerim başımı susarak ağlarım ben…
Görmemek mi kötü,cahillik mi?Bunu öğret bana öğretmenim.Babam benim için kör değil ama yaşadığım bir kördüğüm işte.Bak yine koluna girdim getirdim veli toplantısına,sevinçten zıplayıp durdum bilirsin,turkuaz bayramlık eteğimle…Sen konuştun onunla güleryüzle,ben dahada zıpladım sevinçten.Değdi ellerim işte gökyüzüne.Babama “Leyla çok akıllı!”dedin ya,babam gülümsedi,ben dahada gülümsedim işte…Kiminin babası felç,kiminin yok,kiminin var ama varlığı dahi yok…Ben çarpmayı onunla öğrendim.Hatta o yanlış söyledi,gülerek ben düzelttim.Ahırdaki ineklerin ayaklarını sayarak bulduk verdiğin ödevi,fasulyeleri ben saydım o topladı,annem de soframızı hazırladı hep.İşi yok babamın.Vermiyorlar,veremiyorlarmış.Babama iş mi yok dedim.Hikayedeki gibi yazın çalışır,kışın yeriz dedim.Yokluğu hiç hissetmedim,onun gözlerinde biz yok olsakta,ne o yok dedi,ne de hayat yokluk gösterdi…
Dans gösterim vardı ya hani,babam “şiir de okusun güzel kızım”dedi.Sesimi duymak istedi.Şiir de verir misin öğretmenim?
Sahi,güzel gözleri var değil mi babamın?Denizlerden mavi,hatta gökyüzünden bile,görmese de ben onun gözleri olurum.Öğretmen olsam da yine girer koluna dolaştırırım babamı…
Bak öğretmenim pembe botlarımı babam aldı,saçlarımı annem ördü.Her sabah ineği sağıp sütümü içirdi,yumurtamı yedirdi,bu sıcak ekmekler de senin öğretmenim…Ben bir seni bir de ailemi sevdim öğretmenim.Alay edenler büyüsün artık,bana kısa desinler,ama babama bir şey demesinler.Babam duyarsa daha çok üzülür.Ben onun görmeyen gözlerini sevdim öğretmenim.Gözün görmeden sevdiğini babamda öğrendim…
(öğrencimin,zaman içinde bana söylediği sözleri kendimce toparlayarak yazmaya çalıştım,her düşündüğümde boğazımdaki düğümlerle…)

5 yorum:

Sihirli Yazılar dedi ki...

Nasıl da tatlı tatlı anlatmış kızcağız sana dünyasını, sen de nasıl güzel toparlayıp yazmışsın, bayıldım!.. Adam olacak çocuk daha başından belli olur. İşte büyüdüğünde iyi bir konuma gelecek çocuk modeli. Azimli, "ben annem gibi olmayacağım, okuyup yazacağım, görmediğim yerleri göreceğim" diyor. Gurur duyuyoruz böyle çocuklarla. Arkamızdan azimli bir nesil yetişiyor demek.. Sevgilerimle canım...

Newbahar dedi ki...

Ezgiiimmm...
Böylesi bir hayatı yazmak zordur ama okumak daha zor bilir misin?
Leyla.. annesi, babası...
Leylanın kaderi annesine benzemesin, okusun, öğretmeni gibi olsun.
Daha ne yazacağım ki!! Hayat kimisine bu kadar acımasız, zalim bir kader sunuyor işte.

ezgilimelodi dedi ki...

Newbahar;Anlatacak çok daha fazla hikaye var...Tanık olmak çok daha zor...
Sihirliyazılar;kızlarıma güveniyorum.İnşallah hayatta doğru insanlar olarak yer alacaklar...

bilge dedi ki...

Sevgili ezgi babasına göz olan kızımızı yazman onun duygularını bize aktarman çok duygulandırdı beni hani birini severken deriz ya gözüm ,ışıklar çocuklarımızın üzerinden eksik olmasın sevgi ve dostlukla...

ezgilimelodi dedi ki...

Teşekkürler Bilge
Sevgiler benden de...