13 Şubat 2010 Cumartesi

okul



Okulun açıldığı ilk gün,okul yolundaki kazadan bahsetmiştim.Neyse ki bayan öğretmenimiz bir haftalık rapor alarak kazayı belinden aldığı az bir hasarla atlatmış.Kazanın psikolojisinden kurtulmak ne kadar zaman alır,orası meçhul…


Derslerin başlamasıyla öğrenciler yoğun bir temponun içine bizi de dahil etmiş oldular.Toplantılar,planlamalar,ders dağılımları derken zamanın nasıl geçtiğinin farkına varamadık…


Derslerin birinde sınıfa konuk olarak gelen sivil savunma uzmanının öğrencileri nasıl bilgilendireceği hakkıda konuştuk.Kuzucuklardan birisi:”Öğretmenim bizim köye kimse gelmezdi herhalde.”diyerek yaşadıkları ortamın bu tür sosyal olaylardan uzak olduğundan bahsetti.Haklı olduklarının farkındaydım ama olabileceğinden bahsederek konuya olan ilgilerinin devamını sağlamak istedim…


Ertesi gün okulumuza Jandarma Trafik görevlileri geldi.Öğrencilere trafik ile ilgili bilgilendirici birkaç sunum yapacaklarından bahsedince çok sevindim.En azından çocukların köyle ilgili fikirlerinin biraz da olsa değişeceğini düşündüm…


Öğrencilerin tümünü bizim çok amaçlı salonumuza indirerek susmalarını sağlamak için ne kadar dirensek de başaramadık.Kapıdan içeri üniformalarıyla giren görevlileri görünce hepsi falım sakız reklamındaki dedeler gibi sus pus oldular…Ehh birileri gerekiyormuş susmaları için,sürekli bizi görmekten sıkıldılar tabiJ


Görevli çeşitli sunumlar yaparak çocuklara bilgiler verdi ve arkasından onların sorularını aldı.İşte o an duyabileceği en garip sorulara hazır mı acaba dedim içimden…Çünkü onların soruları çok enteresandır.http://ezgilimelodi.blogcu.com/kuzucuklardan-sorular/5185886 bakabilirsiniz…


Sordukları sorulardan birkaçını yazıyorum:


-Üretmeniim(görevliye üretmen diyorlar)neden traktörde emniyet kemeri yok?Onlar da can diil mi?


-Öğretmenim siz yolda “dur,geç”diyonuz ya sizi ezmiyolar mı?


Çocuklar arabaya bindiğinizde nereye oturursunuz?


İçlerinden birisi:"En öneeeeeeeeeeee!"


-Neden köyde trafik denen bir şey olmazken hala kaza yapıyorlar?


-Çocukları,babaları kucaklarına oturtarak araba sürüyorlar.Babaları çocuklarını sevmiyor mu?


-Öretmenim varya,minibüste biz ayakta giderken siz orda duruyosunuz,şoför “çökküüüüüün”diyo,geçene kadar çöküyoz biliyon mu?


-Şimdi benim Ahmet eniştem vardı.Ehliyet sınavına arabasıyla geldi.Arabasını sürerken ehliyeti yoktu.Sınava nasıl girdi?


Aklıma gelemeyen bir çok soru daha sorarak görevliyi susturdularJGörevlinin bize gülümseyerek bakışını unutamamJ


Cuma günü nöbetimi artık bilmeyen yok.Nöbetim esnasında tren gibi birbirinin peşinden gelen minik birler beni sınıflarına davet etti.Kapıyı açtığımda ne kadar ufak kağıt varsa başımdan aşağı döktüler.”Hiii toplayın kağıtları!”dediğimde onlarca çocuğun ayağımın dibindeki kağıtları sürünerek topladığını gördüm.Eğilerek toplamayı öğrenemediler tabi.Önlükleriyle neredeyse süpürdüler sınıfı…Kızamadım…


Okulun ilk haftasını bu şekilde atlattık işte…


Herkese sevgi dolu günler…

1 yorum:

gulnagme dedi ki...

Bugün hangimize ne kadar, ne ifade ediyor bilemiyorum ama kutlamak adettendir diyor ve tüm sevgiyi bilenlerin Sevgililer Gününü kutluyorum.
Selam ve saygılar