7 Mart 2010 Pazar

nükte;espri


Türkçemizde Batılaşma süreci hala devam ediyor.Bu yüzden Türkçe bir çok kelimenin yerini yabancı kelimeler alıyor.İstemesek de buna,farkında olmadan uyuyoruz.Dilde sadeleşme akımının olduğu 1940’lı yıllarda önerilen bir çok kelime olsa da,günümüzde dili sadeleştirmek için olduğundan fazla emek harcamamız gerekiyor.Yabancı terimlerin arasında boğulmuş durumdayız hepimiz.Elbette konum bu değil.İyi bir öğretmen olmasının yanı sıra uzun yıllar boyunca kurduğu gazetede yüzlerce yazı yazarak donanımlı biri olduğunu kanıtlayan değerli akrabamın,çıkarmış olduğu son kitap…

Kitapta yaşamı boyunca karşılaştığı olayları,nükte niteliği taşıyan sözleri,nüktenin espriye karşılık gelmediğini ve yaşam adına öğrenilmesi gereken bir çok şey anlatılıyor.


Nükte:ince anlamlı,düşündürücü,şaka niteliğindeki söz olarak geçer sözlüklerde,yanına espri diye iliştirilerek.Espri,yabancı bir kelime olup anlık güldürü niteliği taşıdığı için nükte kadar bir önem taşımaz.Nüktenin en önemli örneğini Nasrettin Hoca hikayelerinde görebiliriz.Güçlü bir anlamı olan nüktedanlık Türk edebiyatının usta kalemlerinden günümüze kadar ulaşmıştır.


Peki ne değişti bizim hayatımızda?
Zeka ürünü diye adlandırılan espriler bel altına vurulmaya;tokat,dövüş,küfür kelimelerinin yer aldığı yazılar insanların diline dolanmaya başladı.İnsanlar gün boyunca sıkıntı içinde işlerini yaptıklarından gülebilecekleri filmlere para ödeyerek,”hö,ha,hu” denildiğinde kahkahalardan yerlere yuvarlanmaya başladılar.Revep İvedik’ler,evlilik programları izleyici rekorları kırdı.Hatta bunun için “Kanalizasyon”adlı bir film yapıldı.Kendi eleştirdikleri filmlerde yine aynı hatayı yapmış oldular.Toplum içinde yapılan esprilerde ise bir kişiyi kırmakta çekinmediler.Espriyi karşı cinsi etkilemek için bir meziyet olduğunu düşündüler.”Düşünmeyin,gülün!”dediler.Doğruydu.Güldürürken neden düşündürsünler ki!Ağlanacak hale gülmeyi bizim kadar seven bir başkası yoktur herhalde…
Gülmeyi çok seviyorum.Güzel şeylere gülebilmeyi seviyorum.Espriyi yerinde seviyorum,nükteyi yaşamın içinde seviyorum.Gelecekte espri adına nelerle karşılaşacağımızı da merak ediyorum…
Bildiğim halde aynı hataları benim de bazen yapıyor olmam normal olsa gerek…
Gülmeli;
Ama her şeye değil...

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Türkçemiz güzel, onu tüm güzellikleriyle kullanmaktan bizleri alıkoyan nedir? Yabancı hayranlığı değil mi? Büyük şehirlerin en revaç bir yerinde mağaza levhalarına bakın Türkçe mağaza ismine rastlayamazsınız.

Milliyet Blog'da bir blog yazarının da Fransızca bir kelime olan "ironi" nin ne demek olduğunu bilmeyen bir başka blog yazarı arkadaşını eleştiren bir makalesine tanık olmuştum.

Bu güzel makaleyi bizimle paylaşan kaleme, emeğe ve yüreğe selam ve saygılarımı sunarım.

Esen kalın.

Adsız dedi ki...

8 Mart Dünya Kadınlar Gününüzü kutlarım.

Esen kalın.

ezgilimelodi dedi ki...

Recep ALTUN;Çook teşekkür ederim.Mutlu oldum.
suinci;hii demem tamam:)))
Çantamın içini mi dökeceğim?:))
Tamam okul sonrası cevaplarım inşallah:)
Filiz'cim karrrdeşiiiim beniiiiim diyeceğim:))))

gül dedi ki...

günaydın ezgilimm.))
Bugün bütün kadınların günü günün kutlu olsun kıymetini bilesin çünki diğer bütün günler erkeklerin :))
Ev müzik ne güzel geldi bana sabah sabah..)
Sonra yazıda değildin gecirdiğimiz değişim ,bir yerlere gidiyoruz,umutsuzum..
Çok fazla sey söylemek istemiyorum can sıkıcı olmamak adına, inadına güzel olsun bu hafta istiyorum..
Ve seni güzel yanaklarından öpüyorum..:)

bilge dedi ki...

yazarken ve konuşurken yabancı kelimeler kullanılınca çokmu önemli veya kültürlü oldukların sanıyorlar ? kendilerini özelmi hissediyorlar acaba)))))sevgi ve dostlukla canım günümüz kutlu olsun...

ramazan dedi ki...

Kendi köklerinden habersiz olunca insanlar böyle oluyor maalesef.Güzel dilimizin matematiksel yapısını,her yerde anlatmalıyız.Yaygın ama fakir olan dillere neden özeniliyor ki.O dillerin bizim dilimizden örnek almaları gerek.Bir kelimenin nasıl yazılacağı konusunda kendi aralarında bile düşünce birliğinde değil o diller.Gelsinler de öğretelim.
Sevgiler.