6 Haziran 2010 Pazar

Sınavlar,Bitmeyen,Sınavlar...


İlkokul 2.sınıftayken ilk kez tanışmıştım sınavlarla.Bana verilen kağıttaki onlarca yuvarlağın hepsini birden karalayarak ilk başarısızlığımı koydum ortaya.O zamanlar yuvarlakların içini güzelce karaladığında aferin alınabileceğini düşünüyordum.Masumca fikirlerim vardı o zamanlar.

Ardından Anadolu Lisesi sınavlarıyla tanıştım.İlk on dakikasını uyuyarak geçirdiğim için hatıralarımda tatlı bir anı olarak kalmıştır.Sonrasında nasıl kazandığımı hatırlamıyorum…
Her sınav ömründen ömür götürür kişinin.Hele sınava girecek olan çocuklar ise aileler daha vahim durumdadır.
Örneğini bugün bir kez daha yaşadım.
SBS sınavında görevli olduğum okula doğru arabayla giderken birçok aileye rastladım.Kimi çocuğunun eline çikolatalar sıkıştırıyor,kimi “bak bilmediğini boş bırak,sonuna kadar bekle sınavda haaa!”diyerek kendince tembihliyor çocuğunu…
Çocuk;omuzlar çökük,endişeli bir ifadeyle çevresindekileri duymuyor.Bildiği tüm duaları okuyor sadece.Sistemin en hatalı noktası bu diye iç geçiriyorum.Sınavlardan hep nefret ederim,onların da aynı durumda olmaları beni üzüyor.
Belediye Başkanı,çocuklara bir güzellik yaparak,okula girilen koridora su,çikolata,kalemler ve silgiler koymuş.Özellikle köyden gelen çocuklara yapılan şahane bir jest olarak düşündüm.Gülümsetti beni,sağ olsun…
Çocukları sınav salonuna almadan önce bahçeye çıkmak istedim.Kadının biri oğluna bakarak,”11 yıldır babasız,çok istiyorum okumasını” diye ağlamaya başladı yanımda.Dertlileri çeken bir paratoner gibi düşünüyorum kendimi.Gülümseyen onlarca ailenin içinden teyzem beni bularak dertleşiyor.Sınava giren çocuğu bırakıp onu teselli ediyorum.Çocuğu annesini görünce daha da telaşlanıyor.Zayıf kollarıyla bir daha geri dönmeyecekmiş gibi el sallıyor annesine…
Ardından köy arabaları geliyor bahçeye.Çiçekli elbiseleriyle,iri tokalarıyla esmer yüzlü kızlar,tarlada çalışmaktan yorulan elleriyle genç kuzular iniyor arabadan.
Bizim köyün arabası geldiğinde yüzüm daha bir başka gülüyor.Arabadan heyecanla inen öğrencileri kucaklıyorum.Hepsi soruyorlar hangi sınıfta gözetmen olduğumu.”Yedek sınıf çıktı “diyorum.
Yedek demişken,bundan önceki bir çok sınavda kura sonucu yedek yazan kağıdı hep ben seçmiştim.Bu sefer seçtiğimde de yine yedek çıktı bana20 tane çift kağıttan bana yedek çıkması bu konuda şanslı olduğumu gösteriyor.
Gözetmenliğini yapacağım bir tane öğrencimin kim olduğunu görmek istediğimde Rıdvan karşılıyor beni sevinçle.”Öğretmenim,büyük moral olacak sizin olmanız” diye seviniyor.
Sınav öncesinde muhabbet ediyoruz.”Ne güzel sınıflar!Öğretmenim bakın sıralar hep tekli,yer de beton.Tahta değil bizimki gibi.Ne güzel bir okul!”diyerek aslında ne zor şartlar altında okuduğunu söylüyor.”Lambalarımız bile keyfine göre yanıyor” diyerek okulun durumunu koyuyor ortaya.
“Her gün o sıralara oturan çocuklar aslında ne kadar şanslı olduklarının farkında değiller!” diyorum.
“İşte sen böyle öğrencilerin arasından sıyrılıp kazanacaksın dilediğin okulları.”
“Sen de istediğin mesleğe sahip olacaksın” diyorum.
Seviniyor…
Ben zaten Denizli’de okuyacağım.”Kaderini değiştireceğim ailemin” diyor…
Neticede bir sınav daha bitiyor.
Ama çocukların psikolojilerini olumsuz etkileyen sınavlar yine devam ediyor…
Ve biz yine görevimizi yapıyoruz…

11 yorum:

Newbahar dedi ki...

Biliyorum ve anlıyorum onları. Saat 12 itibarıyle sanki üzerimizden büyük bir yük kalktı.
Sonuç endişelendirmiyor, oğluş kelepçelerinden kurtuldu sanki.

Bende nefret ediyorum bu sınav düzeninden.

Tüm öğrencilerimize geçmiş olsun.
Tabi sanada Ezgim:)

nihansu dedi ki...

Ne içler acısı bir durumdayız!!! Bu konuda ne söylense ne yazılsa az, balık baştan kokmuş durumda. Hayır yabancı bir kelime değil bize de sınavlar ama bu kadar değildi en azından ya da çocukluğumuzda biz bu kadar yarış atı gibi sınavlara hazırlanmıyorduk. Bu sabah işe gelirken ben de benzer manzaralar gördüm okul önlerinde. Öğrencinin de velinin de işi öyle zor ki...
Kendine özgü biçeminle aslında ciddi anlamda toplumsal bir yaraya parmak basmışsın Ezgi.

aysegul dedi ki...

Off yaa nefretttt ederım sınavlardan
ezgı ablacık. ııı pazarlar dıledım:D

ezgilimelodi dedi ki...

Newbahar;Senin de kuzucuk girdi değil mi sınava?
Oh kurtuldu işte,güzel bir tatil onu bekliyor:)

Nihansu;Hiç geçmeyecek bir yara...Çok haklısın...

Ayşegül;:))))Teşekkürler,iyi pazarlar canım.

Deliler Teknesi dedi ki...

Çok şey yazmam lazım bu sınavlar hakkında... Ama nefretimden yazamıyorum işte... Selam ve sevgiler.

Mehmet Bilgehan Merki dedi ki...

Kolay gelsin herkese. Ne diyelim ülkemiz bu zincirlerini daha uzun süre kıramayacak. Kısır döngü devam edip gidecek.

bir güzel çift dedi ki...

Az kaldı...bir sınav daha...ve biz yine görevimizi yapacağız...

MAVİANNE dedi ki...

okumak için ağlayan üzülen tüm çocukların yolu açık olsun
inaşallah hayat yüzlerine güler ve okurlar
sınavlar çok yıpratıcı
müzik için teşekkürler

ezgilimelodi dedi ki...

Deliler Teknesi;Ben de çok şey yazmak istedim;vazgeçtim...

Mehmet Bilgehan Merki;Evet bir işe yaramayacak.İnşallah daha kötüye gitmez...

Birgüzelçift;Evet az kaldı canım.

Mavianne;İnşallah...Ben de teşekkür ederim yorum için:)

oyumben dedi ki...

Yeter artık cevap verilip sorusu istensin.

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Tüm çocukların emekleri boşa gitmesin.
Bu günlerde onlar için tek dileğim bu Ezgi'ciğim.
Sevgilerimle...





www.hayatizlerim.com