14 Eylül 2010 Salı

Lie To Me;Bir dizi yalan:)

Küçükken söylediğim yalanların annem ve özellikle öğretmenim tarafından nasıl da anlaşılabildiğine akıl sır erdiremezdim.Kuzucukların minik gözlerinin içine baktığımda ben de anlayabiliyordum artık…

Yalanların masumu daha çok belli oluyormuş…
Basit bir örnek:
“Öğretmenim ben yapmadım!”
“Emin misin?”
Sorduğum sorunun ardından sevimli dudakların ayrılmasıyla öndeki çıkmış olan diş gözüküverir.Ardından;gülümsemeler,yüz kızarmaları…
Yalan,ben buradayım!!!diye kırmızı yanaklardan sinyal verir adeta:)
***
Evdeki tüm çikolataları ben yiyorum ve karın şikayetleriyle evde kıvranıyorum diye annem saklardı odaların gizli köşelerine…
Bir gün evdeki çikotaların azaldığını fark ettiğinde bana sordu:
-Yediğin çikolataların paketlerinin nerede olduğunu merak ediyorum!...
Gülümseyerek gözlerimi salondaki çiçekli koca vazoya doğru kaydırdım.
Sonuç olarak annem,vazonun içindeki onlarca şeker ve çikolata kabını hayretler içinde boşalttı.
Kendime engel olamıyor muşum,ne yapayım?:))
Büyüdüğümde dahi bu özelliğimden bir şey kaybetmedim…
Çikolata konusunda değil :)
Yalan konusunda:)
Yalan söylemeye kalktığımda ya dilim sürçer,ya gülerim,ya da o an ne yalan söyleyeceğimi bulamadığım için sessizleşirim…

Şuan yalan ile ilgili yazarken aklıma daha önce de sayfamda yazdığım öğrencimin sınav kağıdına yazdığı şahane cevap geldi:
Yanar-yatsıya-kadar-yalancının-mumu.
Yukarıdaki karışık halde verdiğim kelimeleri uygun yerleştirip bir atasözü oluşturacakken”yanayım,yanayım,ateşlerde yanayım”diye yazıp beni şok etmişti:)
Ona göre de yalan ateşlerde yanmayı ifade ediyordu demek ki:)


Yalan hakkında yazı yazmak aklımda yoktu.Son zamanlarda seyretmeye başladığım şu diziden sonra,ben de bir şeyler yazıvereyim istedim:


Lie To Me


Sıradan bir insan ortalama kaç yalan söyler?
Gerçek,yüzümüzün her yerinde yazılıdır!
Görev; kimin ve neden yalan söylediğini bulmak!
Lost, Shark ve 24 dizilerinin yapımcılarından Davranış Bilimcisi Paul Ekman’ın hayatından esinlenen ve başrolünde Pulp Fiction, Rezervoir Dogs gibi en iyi Tarantino filmlerinin vazgeçilmez oyuncusu Tim Roth’un oynadığı bu drama, konusuyla sizi ekranın içine çekmeye devam edecek!
İnsanların yüzlerinden, vücut duruşlarından, ses tonlarından ve konuşma şekillerinden doğru mu yoksa yalan mı söylediklerini analiz ederek FBI başta olmak üzere, polise, hukuk firmalarına, özel şirketlere, askeri birimlere en zor vakaları çözmede yardımcı olan Dr.Lightman ve ekibi davalar, yalanlar ve hayati olaylarla mücadele ediyorlar.


Konusu hakkında önemli bir yenilik olmasa da(konu bakımından the mentalist ve türevlerinden olduğunu düşünüyorum),yalan’ı geniş bir yelpaze de izleyiciye sunabilirler.Malum,yalan her yerde...
Vakti olan ve yeni bir şeyler seyretmek isteyenlere önerebileceğim yalan dolu bir dizi bu…
Ben her ne kadar şuan sadece öğrencilerimin söyledikleri yalanları anlayabiliyorsam da,insanların da onların yüzlerini dahi görmeden samimiyetlerini,samimiyetsizliklerini anlayabildiğimi düşünüyorum…
İyi seyirler ve yalansız günler diliyorum..
Hepimiz için:)

6 yorum:

Sazan dedi ki...

Aynı şaşkınlığı ben de hep yaşardım. Bazen çaktırmazdı bizimkiler, hıh derdim, kandırdım işte. Ve aradan geçen kısa zamanda, o konu açılır ve benim yüzümde o bahsettiğin gülümseme :)

O camdan fili ben kırmıştım, bir de o nazar boncuklu kolyeyi alan bendim :)

Oh be, sayende bunları da söyledim...

Yalansız günlerimiz olsun, yüzlerimiz gülsün...

Öpüyorum canım.

Adsız dedi ki...

yanayim yanayim ateslerde yanayim gercekden cok komik bu cocugun hayal gucu gercekden genis galiba
cocuklari cooooooooooooook severim Ve onlarin hayatini sadece dersle bogmalarina karsiyim birakin cocuklar cocukluklarini yasasinlar
ozellikle turkiyede nedir bu sinav deliligi anlamiyorum.Size tavsiyem Onlara hergun hepsinin gülecegi bir aktivite yapin onlarla birlikde kosun oynayin. Ben burda Belcika da cok kisa sureli ogretmenlik yaptim neyse ezgicim bunu kendi bloguma yazayim ordan okursun optum.

ezgilimelodi dedi ki...

SIRADAN BİR SAZAN;:))Konu açıldığında benden çok,onlar sıralıyorlar yalanlarımı:))
Evin içinde top oynayıp,büfenin camını kıran fakat annemin bir yıl kadar anlamamasına neden olan da benim:)
Yanındaki camı her gün silerdim,annem şaşırırdı bu titizliğime.Silmesem diğer camın kırık olduğu belli olacaktı:)
Velhasıl,annem kırık camlı dolabı bir yıl boyunca kullandı.Halbuki elini soksa tabaklara daha kolay ulaşacaktı:)))

DİCLE;:))Bahsettiğin birçok şeyi yaptığım için çocuklar okula gelmekten keyif alıyor.Bu konuda içim oldukça rahat.Çok teşekkürler önerilerin için.Elbette okurum sayfanda...
Sevgiler:)

gül dedi ki...

Ne güzel bir müzikle sayfa acıldı..)
ÇOcukluğun masum yalanları,aslında yalan demeyede dilim varmadı ...
Bunun başka bir adı olmalı :)
Çok sevimli görünüyorsun ..)
Bir yandan dürüstlükle tanışmışken bir yandan yasaklar ne yapcak çocuk ufak tatlı kaçamaklar..)

Güzel bir diziymiş izlemeli..
teşekkürler çicek ..)
çikolatalı bir akşam olsun ::)
hadi ac bir tane ben acıyorum..)

ezgilimelodi dedi ki...

GÜL;Evet,başka bir adı olmalı:)
İzle,ben seyrediyorum fırsat buldukça.
Çikolata mı?
Yarısını da abimle paylaştım:))

nihansu dedi ki...

Ne mümkün? Yani yalansız günler... Yalan söylemiyorum diyen yalan söylemiyor muydu? Ama konu itibariyle bana çok enteresan geldi bu dizi, seyretmeli...