25 Ağustos 2011 Perşembe

Cesaretim Şehrim Kadar Küçük mü?




İnsanların birbirini yormaktan çekinmediği küçük şehrimdeyim.Seslerin birbirine karıştığı yemek masasında  tatlı olmayan tek şey,insanların üzerinde biriken mutsuzluk tortuları...
Ellerim çenemde,sadece dinlemekle yetiniyorum  sohbet eden insanları...
Havada depresyon ilaçlarının isimleri uçuşuyor.Mutsuzlukların neden olduğu hastalıklar bir bir sıralanıyor.
Kimi eşinin değiştiğinden bahsediyor,kimi ortak yaşamın zorluğunu anlatıyor...
İnsanların birbirlerinin hayatlarına çok kolay müdahale edebileceği  bir yerde yaşamanın sıkıntısı diye düşünüyorum.Özünde iyidir insan;ama insan konuşuluyorsa bir şehirde iyilik maske gibi düşer,belki de kaybolur gider...
Çünkü herkes kendisi olmaktan çıkıp,insanların istediği doğrultuda yaşamaya çalışırlar.
Ömürlerinin yitip gittiğini bile bile...
 Görev yaptığım köye yeni atanan bir öğretmen arkadaş,"Ya burada insanlar yatakta uyurken senin kaç kez döndüğünü bile biliyorlarmış"dedi ciddi bir şekilde.Güldüm...
Haklıydı aslında.İnsanlar,burada sadece çalıştıkları zaman konuşmaya yer bulamaz.Kadınların çoğunluğu işsizlikten sıkıldığından,apartmana kim girer,evin önünden kim geçer,x'in suratı neden asıktır,hepsini bilirler.
Evden çıksalar bile,gidebilecekleri çok fazla bir yer yoktur çünkü...
Kayınvalide Aliye Rona'nın bir doz daha üstüdür nedense.Hep böyle mi olmalıdır,bilinmez...
Gelin eğer kilolu ise,hiçbir şeyi dert etmediğini görürsün yüzünde.O da öyle der zaten...
Bir de çekirdek aileler vardır.Bu ailelerin çocukları ilk başta isyan etseler de büyüdüklerinde aslında ne kadar zor bir sınavdan geçtiklerini fark ederler.Kendilerini geliştirebilmek için türlü çaba sarfederler,hata yapmamak için çırpınırlar;aslında hata yaparak öğrenilebileceğini bilmezler...
Otobüsteki tuşa basıp basmama konusunda kararsız kaldığım için bir durak sonra da indim.Uçağa ilk kez yalnız bindiğimde yanlış bir şey yapmaktan da korktum.Birinci sınıfta okul müdüründen  haksız yere enseme yediğim ilk ve son tokattan itibaren ben böyleyim...Belki öğlen yemeğinde benim muhabbetim geçecekti.
Çünkü hepsi tanıdıktı...
Ve ben hâlâ kalabalıktan da ürkerim...
Belki bu yüzden cesaretsizim...


Yazıyla hiçbir bağlantısı olmayan not:Sayfamı ziyaret eden bir okuyucum,kendi siteleri hakkında bilgi vermem için benden yardım istemiş.Kendisine sayfam ile ilgili yaptığı yorumlar ile ilgili teşekkür ediyorum.
"Şehir Fırsatları"adı altında var olan birçok site ile karşılaşmışsınızdır.Bu siteler sayesinde istenilen ürün daha indirimli bir şekilde kullanıcısına ulaşıyor.
Bu fırsatlardan yararlanmak isteyenler  http://www.indirimlr.com/ sitesini ziyaret edebilirler.


8 yorum:

Yaşamın kıyısında dedi ki...

'Çünkü herkes kendisi olmaktan çıkıp,insanların istediği doğrultuda yaşamaya çalışırlar.
Ömürlerinin yitip gittiğini bile bile'
Çok doğru bir tesbit Ezgi'm
ne güzel yazmışsın canım, yüreğine sağlık ve hoşgeldin.
Sevgiyle...

nihansu dedi ki...

Sevgili Ezgi,
İnsanlara ilişkin malesef yapışmış belli yaftalar ve kalıplaşmış düşünce grupları var, üstelik bunları yaratan yine insanlar. Önyargıyı kırmanın veya parçalamanın bir atomu parçalamaktan daha zor olduğunu söylerken ne kadar da haklıymış Einstein. Sen yazında aslında bunların bazılarından bahsetmişsin. Bence cesaretin şehrin kadar küçük hiç değil, aksine dünyanın çok büyük olduğunu ve o kacaman dünyanda senin de çok cesur olduğunu düşünüyorum. Ben de ürkerim, korkarım, üzüldüğümde hemen omuzlarım çöker, yüzümden okur insanlar beni çünki yüzüm konuşur. Ya da şöyle diyelim cesur davrandığın veya davramadığın yerler vardır, duruma göre değişebilir cesaret. Tek başıma dünyayı dolaşabilirim, hiç ürkmem ama gel gör ki bir insana eleştirilerimi söylemekte ya da karşımdakine ilişkin duygularımı ifade etmekte malesef cesur değilim. İşte o zaman da içimde saklı tuttuklarım bana kendi içimde kocaman bir dünya yaratıyor. Bilmem anlatabildim mi? Belki gece gece son derece karmaşık olsa da yazıklarım sen anladın beni biliyorum.

modafobik dedi ki...

Valla guzel yazmissin. Ben de kucuk bir sehirde buyudum, anlayabiliyorum cogunu :) bu arada site bilgisi guzel olmus, ugrayayim biii

Herkese mutlu ve saglikli bayramlar, sevdikleiryle! :)

G R İ ❥ dedi ki...

ne guzel yazmissin yine : )) kalemine saglik, sana saglik : ))

ve ve bol cikolatali mutlu huzurli neseli bayramlar sevgili ezgili : ))
bak o sepetten yap olur mu, simart kendini az hak ediyorusun sen : )

oyumben dedi ki...

İnsan cehaleti kadar cesur olabilir. :) Bence çok bilgilisin. :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Neden kendimiz oldmayı, hatta insan omayı unuttuk biz ve ne zaman becerebildik bunu?

Antipatik Yazar dedi ki...

Seni aradı gözlerim zaman zaman...
Bloglar arasında gezinirken...
Suskun kalışını merak ettim...
Tıpkı benim gibi :))

Neyse ki buradasın ;)

Bir Terazi Kizi... dedi ki...

Insanlarin gözü önünde yasamak zordur...