6 Nisan 2011 Çarşamba
İki Arada Bir Derede Yaşam...
Gittim...
Oldurulamayan yolu,adımlayarak gittim...
Her adımda daha da çamura bulandı çizmelerim..
Kurumuş çamurlu ayaklara kızmamayı öğrendim..
Hak verdim..
Üç-beş bisküviyi ve iyi yürekli bir öğretmen arkadaşı yanıma eş ederek ilerledim..
Boy sırasına giren kardeşlerin yüzündeki kocaman gülümsemeyle kurudu taşlar..
Köyün en tepesindeki ev..
Şato mu demeliyim?
Dağların zirvesinde olurdu en güzel evler..
En azından öyle bilirdim..
Korucu bir köpek,uçmaktan yorulan sinek ve durgun danalar..
Kerpiç kokan eve girerek mutlu ettim Ferdi'yi..
Gelmek istememiş bugün okula..
"Karnım aç,ekmek bitmişti,bir parça yiyebildim"dedi..
Açıkladı annesi:
"Her birine bir parça verdim;yetmedi.."
Sobanın yanına oturuverdi,elleri dizlerinde...
Ha bir de evin kedisi..
Gönlü tok bir kedi ile ilk defa tanıştım..
O da mı açlıkla terbiye edilmişti?
İki anne,on yedi çocuk..
Büyük sıkıntıların içinde sadece çamaşır makinesini hayal eden bir anne..
Belki de ellerinin dokunmasını istediği bir çocuk bezi..
Çocuk..
Hata..
Bilgisizlik..
Umut..
Dili farklı,yüreği aynı...
Iğdır-Köy...
Gidemedikleri memleketleri,ekemedikleri tarlaları,bilemedikleri akrabaları...
İki arada bir derede yaşam...
Hem de bol şükürlü..
Şükretmeli..
Çok..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
SUİNCİ;:)))Sen çok yaşa emi:))hehehe:))Üç kız yeter ama dimi:))
Kınamıyorummmmmmmmm:))))
Hayatın her zaman bize oynayacağı oyunlar vardır. Hayat hiç bir fırsatı kaçırmaz.
OYUMBEN;Oyuna gelmesek...
Onyedi cocuk! Of of of allah kolayliklar versin. Her ailenin icinde neler var. Ne yasamlar var.
Bir söz vardı hani; "Gidemediğin yer senin değildir" Sen gitmişsin Ezgi ve bazı söylenemeyecek kadar yoğun duyguları yaşamışsın. Ne diyebilirim ki? Çok duygulandım...
(Bu Ferdi, güzel gülüşlü olan Ferdi mi?)
DİDEM;Daha da fazlası var;ben bilmiyorum...
NİHANSU;Evet,güldükçe bembeyaz dişleri ile etrafı aydınlatıyor...
Sanırım yoruldum ben...
Yorum Gönder