10 Aralık 2011 Cumartesi

Bir küçük kutucuk,içi dolu mutluluk..


Köye herhangi bir araba geldiğinde çocuklar o arabayı “aşıcılaaaaaar!”diye karşılarken,biz de “müfettişleeeeeeer”diye karşılarız:)
Okula gelmez araba,geldiğinde de televizyonda şahit olduğunuz araba peşine üşüşen çocuklar gibi bizimkilerde arabanın etrafını saralar,peşinden koşarlar..
Geçtiğimiz hafta da bir kargo arabası geldi okulumuza.Çocukların bağrışmasıyla çıktık hepimiz dışarı.Bir kuzumuz bir de davulumuz eksik yani:)
Öğretmen arkadaşımın Aydınlı ev arkadaşı ona memleketten bir kargo göndermiş.Öylesine,yüzündeki tebessüm niyetine…
Kutuyu açtığında gülümsemeyle karışık bir şaşkınlık yaşadı.
Çekirdek,jelibon,zeytin,biber-patlıcan kuruları ve dahası…
Hepsinden minik paketler yaparak sevgisiyle birlikte sığdırmış küçük kutuya…
Ne süslü paketler,ne yaldızlı sözler,ne de pahalı hediyeler…
O kadar güzeldi ki,öyle duygulandım ki!..
Minik öğretmenler odamızda hem zeytinleri yedik hem de gülerek”bizim de arkadaşımız olur mu arkadaşın?”dedik:)
Sevdiklerinizi içinizden gelen bir güzel sözle,ya da elinizden geldiğince yapabildiğiniz sürprizlerle mutlu edin.
“Beğenir mi?”korkusu yaşamadan…
Benim evlendiğim insana ilk hediyem bir ekmekti…
Fotoğraf:Fotoğraf Çekmecesi :)Eller bizim ama:))