20 Eylül 2012 Perşembe

ŞIKIRTISIZ AVİZELER:)


Evimizdeki salonun avizelelerini temizlemek her zaman işkence vermişti bana..Kocaman kristalleri hohlayarak saatlerce ovalamak büyük bir zaman kaybıydı;ama her büyük temizlikte bu büyük görev annem tarafından bana verilirdi..
Ve yine temizliği zor olan avizeler eve alınabilecek en zor eşyalardan da biri olarak karşıma çıktı.
Yeniden moda olan koca taşlar yine afilli duruşuyla bir çoğunu cezbederken beni kendinden uzaklaştırıyordu..Herkesin zevki farklı evet,ama bu sefer büyük bir çoğunluk mavi ledli,irili ufaklı taşlı,kumandalı,değişik modelleri tercih edince avize dükkanlarından çoğu onlarla dolu oluyordu…
Bir keresinde avizecileri dolaşırken bir tanesinin önünden geçtim ve şöyle dedim:
“Yine taş dolu bir dükkan,hiç girmeyelim!”
Hemen bitişiğindeki kapıdan içeri girdiğimde gözüme ilginç modeller çarptı,”aaa başka modeller de var yanda bakalım”dediğimde,adam:
“Evet,az önce geçerken beğenmediğiniz dükkanın sahibiyim ben!”dedi.
Ehe,öhö diyerek konuyu değiştirmeye  çalıştım,çaktırmadan da uzaklaştım.
Meğer aynı yeri ikiye bölmüş,nereden bileyim??
:)
Neyse ki  gönlümde yatan avizeleri  minicik bir avize mağazasından aldım
En sevdiklerimden..
Oturma odasının sevimli şapkası:)
Salonda biraz büyük durdu ama alırken çok güzel parlıyordu:)
























Bu da  ay dedemiz:)

12 Eylül 2012 Çarşamba

Zamanla..


Yine,yeniden önce kendim için yazmalıyım diyorum,
Ve başlıyorum.
Ocak ayından itibaren hayatım,düzenim,işim,sayamadığım birçok şey değişime uğradı.
Önce bir okulum oldu,yaramaz öğrencilerim;sonrasında ise bana ait olan bir evim…
Bu süreç içinde sayfama uğrayamadım,uğradıysam da  çok az kaldım.
Bedenin yorgunluğu çok fazla etkilemiyor insanı;ama beynin yorgunsa ne yaparsan yap yaşadıkların sana o kadar da keyif vermiyor.
Bize ait bir ev olsun istedim,yaşadığım evi daha da benimsemek,dilediğim kadar değiştirmek-çok keyifli oldu-,cesaret edip geleceğe daha iyi bir zemin hazırlamak…
Bunun için büyük bir sabır gerekiyordu ve ödülünü en iyi şekilde aldım işte!
Bir evim oldu,birazcık da borcumJ
Evden,dekorasyonumdan bahsederim,zamanla…
Şimdi bir de başka bir okulum ve birinci sınıf öğrencilerim var.Yeni sistemin yeni kurbanları olan çocuklar ve bana sabır ve başarılar diliyorum.Altmış aylık öğrencimi ağlamaktan kurtarabilirsem işte o zaman başarılı bir eğitimci olduğumu düşüneceğim.Küçük kuzucuğum dıştan ağlarken,ben otuzdört çocuğumla içimden ağlıyorum…
Buna rağmen boğucu sıcakların ardından gelen bu tatlı serinliğe kapılıp biraz daha dinleneyim diyorum.
Evimizde...
:)
Ezgilimelodi.