8 Mart 2015 Pazar

İyilik düşünürken...

Polis x'den gelen telefonla irkildim:
-Hocaanım yarın duruşmanız var,bu sefer de gelmezseniz zorla getirilme kararına uymak zorunda kalacağız!!

***
Her sabahki sabahlardan biriydi,geçen sene bu zamanlar hatta!
Sabah 8.30 gibi gittim okuluma.Hamileliğin verdiği o garip deniz tutulması hissi midemde,burnumda yanmakta olan sobanın buram buram çıra kokusu...
Kapıyı açtığımda bizim pek sorunlu fakat sorunlu olduğunu asla kabul etmeyen ana sınıfı öğretmenimizi panik halinde gördüm.Nefes bile almadan sıkıntısını anlattı:
-Cüzdanım kayboldu!Ay içinde kartlar bir sürü kimlik vardı.İçinde de para yoktu ama ne yapacağım ben şimdi,makyaj yapıyodum hebeleydi de höbölö bik biklerrrr falan...
Üzüldüm,o kapıyı açıp dışarı çıktığında ben de odada aramaya başladım cüzdanını.Eğildiğimde koltuğun altında gördüm.Sevinçle kapıyı açıp yanına koştum.Bakın hocam buldum cüzdanınızı!dedim...

Hakime hanıma da tam olarak bunları anlattım geçen hafta...
Öğretmen hanım,cüzdanını bulamayınca okul hizmetlisinin yanına gidip"Pis hırsız ver cüzdanımı!"demiş-Günahı başına artık-Hizmetli de çalmadığını söylemiş ama tartışmışlar kendi aralarında.Bu olay benden önce olmuş sanırım.Bu son cümleyi duruşmada ben de söyleyince ana sınıfı öğretmeni neredeyse bana saldıracak gibi olup:
-Nerden biliyorsun bunu,gördün mü tartışırken,ne demek olduysa benden önce olmuştur!!Diceksin ki göööörrmeddiiiiim duuuyyymadıııııımmmm!!
dedi:)
Salonda hepimiz şaştık kaldık,hakime hanım zaten çıldırmış durumda...
Duruşma ertelendi.Ben ifademi verdim,bitti;ama yaptığım iyi niyet karşısında neredeyse saldırıya uğrayacak olmam beni inanılmaz etkiledi.
Şuan aynı olay yaşansa,bu sefer duymamazlıktan mı geleceğim??
Birilerine iyilik yapmak isterken kötülükle mi karşılaşacağım??
Tam da bunu düşünürken gözüm televizyondaki habere takılıyor.Asansörün içinde bir çift kavga ederken o olayı seyredenlerin nasıl da duyarsızlaştıklarını seyrediyorum.Adam kadına saldırıyor ve kimse sesini çıkarmıyor,kendi katlarında durup gidiyorlar...
Artık neye nasıl davranacağımı bilemiyorum.İşin kötü yanı da Can'a neyin doğru olduğunu anlatmakta...
İnsan yanlarımızdan uzaklaşıyoruz,ne acı...

20 Şubat 2015 Cuma

Anneliğe doğru...

Tek başıma öğrenecekmişim bu haberi..
Kimsecikler yoktu öğrendiğimde,Ahmet iş için İspanya'ya gitmişti.
Durdum,kaldım öylece...Sevinç ile anlamlandıramadığım garip bir his de vardı içimde.Geçen sene 14 Şubat'ta kesin olarak varlığını öğrendik.Ne güzel bir mutluluktu...
Şuan yazdığımda bile sanki o koca süreci hiç yaşamamışım gibi geliyor,gülümsüyorum:)
Güzel,keyifli bir hamilelik geçirdim.Mide bulantılarım hafif,hareketlerim özgürdü...
Annelikten önce kooooocaaamaaaaan bir tatil sürecinde olduğumu şimdilerde keşfediyorum...
Bir mucizenin içinde büyüyor olması inanılmaz bir duygu.Annelik kadına verilmiş olan şahane bir güzellik...Hele ki ultrason görüntülerinde uzaylı gibi gözüken o minik kuzunun doğduğunda bambaşka bir şey görünmesi daha da şaşırtıcı:)
Yani ben sarışın ve mavi gözlü bir çocuğum olacağını düşünememiştim:)
Hamileliğim boyunca eşim aşerdi:)Beni bahane ederek canının istediği şeyleri yedi dostlarım.Benim yerime paniklediler "aman dikkat et!"diye...
Hamileliğin de normal bir süreç olduğunu düşündüğün zaman her şey daha keyifli ve güzel oluyor,isteyen herkese bu duyguyu yaşatsın inşallah Allah...
Bir doğum serüveni de yaşadım ki,onu da anlatırım
Sonra;)


28 Ocak 2015 Çarşamba

merhaba

Özlemişim yazmayı,buraları...
Anlatacak çok şey var..
"Anne"olarak yazacağım çok şey...
Herkese merhaba:)

3 Eylül 2013 Salı

Kadir..

Yeni okuluma gideceğim ilk gün mini mini birler gibi benim de karnıma ağrılar girmişti.Kişinin kendini yeni bir ortamda ifade etmesi benim için biraz sıkıntılıdır.Alışamam hemen,karışam da kalabalığa..Adımı karşımdakinden beklerim genelde..
 O ilk gün,velimin attığı adımdan çok ağzındaki sakıza odaklandım,adım atmadı zaten bildiğin öcüymüşüm gibi baktı bana.Sakız ağzından çıktı çıkacak..
-Çocuğunuzun öğretmeni benim..
-....(Sakız bu esnada diş izleriyle hala işkence çekiyor..)
-Öğretmen beni dövmez dimi anne?
-Yok ooolum dövmezz!(Sakızı yuttuğunu sandım,donmuş bir kare gibi bakıyordu..)
...
Kendimi velilere anlatmam zaman aldı.Sınıfı boyadım diye suçlu bile oldum yani..Nitekim zafer benimdi-son ay anladım bunu-,artık beni tanıyorlardı..Sakızlı annenin çocuğu-bir ismi var elbet,sakız kimliğinin önüne geçiyor-sakin ve derslere karşı ilgiliydi.Annesi okumaya geçmesi için onu zorlasa da sınıfta ben rahatlatmaya çalışıyordum.Dövebilecek bir yapımın olmadığını iyice kavradığı için yanımda kendini güvende hissediyordu.Tek sıkıntımız vardı;yorgunluk...Kuzucuk her zaman kendini yorgun hissediyordu.Derslerde parmak kaldırmaya dahi üşeniyordu.
Doktora gitmesi gerektiğini söyledim annesine..Sağlık ocağına çok kez götürse de olumsuz bir şeyin olmadığını söyledi annesi..
Okuma bayramının olacağı okulun son ayında devamsızlık yapmaya başladı.Bayram hazırlıklarına katılmadı.Ablası kardeşinin hastanede olduğunu söyleyince endişelenedim."Yok yok bir şey yok grip olmuş"dedi.Ona da söylememişler hastalığını..Öğrendim...
Midesine yakın kötü huylu bir kitleyle aylarca yaşamış,dördüncü evresine geldiğinde ise minik vücudu kaldıramayıp yığılmış...
İlk ay hastaneye kimseyi almadılar,tedavi sürecine başladılar..Sonrasında eve geçtiğini duydum,aradım gitmek istedim.Mutlu olacaklarını söylediler...
Elimde oyuncak paketim eve doğru yürüdüm."Kadiiiiiir,öğretmenin geldi baak!"dedi annesi..
Baktım, yok bakamadım,zaman burkuldu,yavaşladı,durdu...
Hâlini gördüğümde ne yapacağımı bilemedim,yutkundum.Sarı saçları gitmiş,kirpiklerine kadar çıkan maskesi rahatsız ediyor onu belli..On altı kiloya düşmüş,bir deri bir kemiğin ne olduğunu gösterir halde vücudu...
Bir yıl boyunca ona eşlik eden sakızı yok annenin ağzında.Bana sarılıyor,ağlıyor,ağlayamıyorum,düğüm düğüm içim...
İnsan hayatının ne kadar değerli olduğunu çocuğumun gözlerinde görüyorum.
Fotoğraflar çekiniyoruz,oyuncaklarla oynuyoruz da kimi kandırıyoruz bilmiyorum...
Bir anne için en kötü şeydir çocuğunun başına böyle bir şey gelmesi...
Dünyadan bir haber,dua ediyor iyileşmesi için..
Ben de ediyorum,hatta kim bunu okuyorsa onun da etmesini istiyorum...
Tüm hastalar için,tüm insanlar için...
Öğretmen kimmiş,çocuğum okumuş mu okumamış mı,hırs yapsın,çalışsınlar yok artık.Tek bir şey var "iyileşmek"...
Kendinizi iyi hissetmek istiyorsanız,kendinize gerçekten de iyi bakmak zorundasınız..Hayat öncelikli olarak sağlık ve huzurla güzel..


28 Ağustos 2013 Çarşamba

Kilim..


Uzun bir aradan sonra yazacağım ilk yazımın anneannem için olmasını istedim..
Anneannem sessiz sakin bir kadındı fakat ömrünün ikinci yarısını sessizliğini bozarak yaşadı.Alzheimer onu bambaşka bir kişiliğe dönüştürdü.Her şeyin zıttı olmaya başladı hayatında.Ay'ın karanlık bir yüzü vardı,görünmeyen..Anneannem karanlık yüzünü uzun bir süre yaşadı,neyse ki tanık değildi o da kendine...
Çok çalıştı,o dönem kızları babaları okutmazken annem de dahil olmak üzere tüm çocuklarını iş sahibi yaptı.Yorgunluk nedir bilmezdi,her gün yeni şeyler yapar bize sunardı...
Bu yaz annemlerin yanına gittiğimde odada geçmiş kokan bir halı gördüm.Böcekler yemesin diye annem havalandırmıştı..Hikayesini anlattı...
Yaklaşık yetmiş yıl önce anneannem kızları için "zilli kilim"dedikleri halıları örmeye başlamış.Günümüzde hem maddi hem manevi değeri olan bu halıyı gördüğümde götürmek istedim..Her ilmekte kestiği koyun yünleri,kök boyaları,emeği görebiliyordu insan..Sırf görüntüsü güzel diye aldığımız makine halıları bu güzel kilimler yanında sönük kalıyor...
Düşünüyorum;şimdi kim yapar bu kadar büyük bir emeği?
Dilerim oralarda memnundur,halısını torunu kullandığı için...
Emek bambaşka bir şey...
Ve buna saygı duyan bir nesil olmasını istemek ütopik değildir umarım...

8 Mart 2013 Cuma

Sınıf..

Sakız çiğniyorlar derste...İzin veriyorum.Bilimsel araştırmalar dahi sakızın aslında motive edici bir unsur olduğunu söylüyor..
Yenilsin,içilsin,kokmadığı sürece sıkıntı yok:)
Yazılı kurallarım yok,sınıfımda asılı değil.Sözlü kuralların öğrenciler tarafından belirlenmesinden yanayım.İhtiyaçtan doğsun kurallar,öyle olsun istiyorum..
Yüzüme kusma şartıyla püskürtülen "okul sütü"nden sonra,sabahları aslında sütün mide bulandırabileceğini kavrıyorum.Varsın diledikleri zaman içsinler.
Beş yaşındaki bir çocuğun tuvaletini yapamayacağı anlar da olabiliyor,ben de kendi çocucuğummuş gibi altını temizleyebiliyormuşum.Açıkçası yapamayacağımı düşünürdüm..
Öğretmeni karşısında küçük adamın özgüvenini sarsan sisteme buradan selam olsun!
Kırk dakika oturdum sıralarında,sırtım ağrıdı,yoruldum.Kalemlerini açmaları için izin veriyorum.Yürüsünler,dayanılacak gibi değil o sıralar anlayabiliyorum..
"Beni dinleyiiiiin,tahtaya bakııın"lar yok.Tahtaya bakmıyorlarsa sorun bendedir.Patlatıyorum bir tekerleme,ya da bir şarkı..Boncuk boncuk bakıyorlar,belki de korkuyorlar:)
En kötü resim de panoda,ilk yazdıkları mektup da..
Olsun "Öretmenim"diye yazarlar,çünkü öğretmediğim bir "ğ"sesi var:)
Birinci sınıf onlar.Şimdiden aslında ne kadar da sıkıntılı bir eğitim hayatları olacaklarını hissettirmemeye çalışıyorum..
Çünkü neresinden tutsan elinde kalacak...
Biraz daha sabır,kaldı işte dört harf...


21 Şubat 2013 Perşembe

YILINI BEKLEYEN ÇİÇEK..


Mutfak masamdaki orkideye uzun uzun baktım.Bir sene önce bana hediye edilen bu güzel çiçek ilgisizliğin üzerine zarif beyaz yapraklarını dökmüş,sahibine küsmüştü.Balkonun bir kenarında uzun bir süre yeşil yapraklarını muhafaza ettikten  sonra babam onunla ilgilenerek yeniden tomurcuklanmasını sağlamıştı..
Anahtar kelimeydi yeniden can veren;"İlgi"
Bir sene sonra aynı gün bana inat aynı güzellikte açıverdi çiçeklerini güzel orkide...
Yaşadığı sürece de açmaya devam edecek,ne güzel..
Minik birlerim de küçük orkideler gibiydi aslında,başlarını bir okşayışım okumalarına en büyük motivasyondu.O gün ilgilenemediğim bir küçüğüm ertesi gün bir kenarda sessiz ve derse karşı "ilgi"siz durabiliyordu..
Güzel çiçeklerimizi dökebildiğimiz bu kısa ve tatlı hayatta,eski acılara,üzüntülere inat yine aynı güzellikte çiçeklenebiliyoruz biz de..
O zaman ne yapalım?
İlgilenelim kendimizle,onlarla,onunla:)
İlgilensinler de:)..
Değişik bir kelime şu "ilgi"
Sürekli yazdıkça "ilgi"nç olduğunu anladım
:)ve
Sustum:)