4 Nisan 2010 Pazar

Kaçış

"Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan,
Günes kucagındadır, bilemezsin.
Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür,
Cigerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
Koca bir sevdadır yasamakta oldugun, anlamazsın.
Uçar gider, kossan da tutamazsın..."


William Shakespeare










Hayattan kaçışlarla hayatı kaçırdığının farkında olamayan insanlar değil miyiz?


İşten,eşten,yalandan,dertten,kimi de kabul edemediği gerçekten kaçar.Ya da kendimizden…


Kaçışlarımızın çoğunda vurup çıktığımız kapının rüzgarıyla kendimize geliriz.Fark etmemizle öfkemiz arasındaki farka pişmanlık deriz.


O an yanımıza aldığımız bavulun yükünün ağır içinin boş olduğunu fark etmeyiz bile.Kendimizden kaçışların aslında nerede olursak olalım bizi yalnız bırakmayacağını bilmemezlikten geliriz.


Öfkelerimiz yüzünden hayatın geri kalanını göremez gözlerimiz.Hayatta her zaman memnun etmek zorunda olduğumuz bir güneşin,yüreğimize dokunduğumuzda içimizde habersiz çalan iki sesli bir ezginin hakkı vardır.Güneş;yaşam,kalp;hislerimizin anahtarıdır.


Hayatımızda yaşadığımız kaçışlar farklı yönler değil,aksine ilk kaçtığımız ana eklenen mesafelerdir bana göre.Mesafe arttıkça gerçeklere yaklaştığını hisseder insan.Kimi bunu başarırken,kimi ne kadar uzaklaşsa da çözümün aynaya bakmak kadar kolay olduğunu düşünemez.Bilinmeyenli denklemlerin içinde boğulmaktansa en basit çözümü gerçekleştirir insanlar;kaçarlar…


Çözüm müdür kaçmak?


Düğümlerin kaçını rüzgar açabilir,ona dokunan bir el olmadıktan sonra?


Rüzgarın sonsuza götürmesini beklemeden yol almalıdır insan kendine.Çünkü,çözdüğü her düğümün rahatlığıyla bir adım daha yaklaşır huzura.


Sorun eğer yaşanılan ortam veya insanlarla ilgili ise ve kendi adıma konuşmam gerekirse uzak kalmayı tercih ediyorum.Beni üzebilecek ne varsa uzak kalmak…Kendi münzeviliğime yol almak…


Ve bu yalnızlığı bazı anlarda tercih ettiğim için mutlu olabiliyorum.Başkasının masallarını dinlemeye biraz ara vererek kendi gökkuşağımın soluk renklerini tekrardan boyuyorum.


Herkesin kendine ayıracağı bir zaman olmalı.Bu sayede huzursuzluklar dağına kaçmaktan vazgeçip kendi şehrindeki yıkık kaldırımları onararak hayatına yol alanların yürümelerine fırsat verebilir insan…

3 yorum:

tedirginruhcikolatacisi dedi ki...

Ayol ne kaçışı dur durduğun yerde:p
Şaka bi yana unutmak gibi savunma mekanizmalarından biri bu kaçış duygusu. Sağlıklı mı peki tabiki değil:)
Zor ama canı en az yakan şey üzerine gitmek kanımca;)
sevgiler..

hikayelerdirgeriyekalan dedi ki...

ezgiciğim,sana sıradanmış gibi gelsede yorumum:) kiiii değil....tek kelimeyle
HARİKASIN...
Sevgiler canım

ezgilimelodi dedi ki...

tedirginim;yok canım buralardayım:))

hikayelerdirgeriyekalan;Çook teşekkür ederim:)Gerçekten çok sevindim.Sıradan olur mu hiç...