17 Nisan 2010 Cumartesi

Sevginin Deney Hali:)

Blogspotta yazan bir arkadaşa yorum yaparken aklıma geldi bu yazıyı oluşturmak…



Hayatta sadece sevmek yeterli oluyor mu bir canlıyı,kuşu,otu,böceği?Ona verdiğin değeri sorumluluklarınla belli etmen gerekiyor...


Küçükken hayvanlara karşı özel bir ilgim vardı.Ama nedense sevgimi gösterirken farkında olmadan onlara zarar verebiliyordum.



Mahalledeki potansiyel tehlikelerden biriydim hayvanlar için.Sinekleri tutmaktan çekinmez,onların kanatlarını,gözlerini incelerdim.Ayaklarını birbirine sürterken onları taklit eder,etrafımdakileri güldürürdüm.Hatta kavgaya tutuşurken ellerimi birbirine sürter”ha haaa ıskaladın işteeee!”diye karşımdaki kızlarla dalga geçerdim:)

Sonra o sinekleri balık tutma aracı olarak kullandım.Evet küçük yaşta balık tutan kızlardandım ben de.Ama oltaya balık gelmesin diye dua ederdim.Gelmezdi de:)Sadece bir keresinde yanlışlıkla kurbağa tuttuğumu hatırlıyorum.



Balık demişken,bizim evde kocaman bir akvaryumumuz vardı.Babam balıkların tüm ihtiyaçlarını giderirken,ben sadece onlara su içinde takla attırabilmek için uğraşırdım.Cam bu yüzden benim parmak izlerimle dolu olurdu.


Bir gün evden ayrılırken babam balıkları bana emanet etti.İçinde balıkların su ısılarını ayarlayan bir derecenin olduğunu ve biraz sonra o fişi çekmem gerektiğini yinelediler.


O sırada oyuna kendimi kaptırdığımdan balıklar ile ilgili yapmam gerekenler sonradan aklıma geldi.Eve gittiğimde balıkların derileri kabarmış,su içinde fokurduyorlardı…


Zaten daha bana herhangi bir şey emanet etmediler…:)


Şuan gülümsememe bakılmasın,o dönemler uzun bir süre balık yiyemedim…



Mahallemizin çok sevimli bir kedisi vardı.Kediciğin yürüyemediğini fark edince üzerinde derin araştırmalar yaptım.Daha sonra ayağının kırıldığını buldum ve hemen çözüm yolları aradım.Her şey aklıma geliyor fakat nedense veteriner aklıma gelmiyordu.Eğer bir insanın kolu,bacağı kırılınca alçıya alınıyorsa,havyaların da alınır diye düşündüm.Fakat alçıyı nasıl oluşturacaktım?

Hemen koşup evde hamur hazırladım.Kedinin güzelim ayaklarına yapıştırdığım hamur,kuruduğunda çıkmadı.Kurabiye görünümünü andıran ayağından annemler hamuru çıkartıp,benim cansız varlıklar üzerinde deney yapmam gerektiğini söylediler.Çünkü aynı kediye daha önce de bir ilaç vermiştim…


Kedilerden şuan korkuyorum:)


Uzun bir süre de yerdeki ölü karıncaları toprağa gömüp mezar görünümü vermiştim.Bahçede minik tümseklerin olduğunu fark edenler yine benim bir şeyler peşinde olduğumu anladılar.Karıncaları ezmeden yürüyeyim derken düz yolda düşen de benim:)

Çocukluğumda bir şeyler garip gidiyordu.Ben hayvanları bu kadar çok severken niye bu kadar işkence çektiriyordum onlara?



Bir dönemler evimizin karşısındaki askeriyenin önünde bekledim durdum.Oradaki yavru Alman kurdundan biri benim olmalıydı.Nihayet bu çabamı da sonuçlandırarak o köpeğin sahibi oldum.Artık köpeğime çok iyi bakıyor,üzerinde hiçbir deney yapmıyordum.(Bulgur pilavı yedirme deneyi hariç:))


Tasmasını çıkardığım bir gün dolaşmaya çıkmış ve belediye çalışanları onu sokak köpeği sanıp öldürmüşler.


Aylarca ağladığımı hatırlıyorum…

Uzun bir süre hayvan beslemedim.


Zaten bir baktım büyümüşüm:)

 

Ücretli çalıştığım ilk köyde okulumuz oldukça küçüktü.Yerler tahta olduğu ve öğretmenler odasının camı kömürlüğe baktığı için fareler eksik olmuyordu okuldan.


Farelerden korkmuyordum fakat çıkardıkları sesler beni çok rahatsız ediyordu.Çocuklar da farelerden korkuyor,bir türlü ders işleyemiyorduk.


Minik hayvancık nedense çöp kutusunun içinde gezinmeyi daha çok seviyordu.Aniden oradan çıkıp beni ürkütür diye bir müddet çöpe bir şey atamadım.


Fareleri bir çok öldürme tekniği var ama nedense onlar bana çok kötü geldiği için çöpün içini su doldurmaya karar verdim.Hayvanlarla uğraşmaktan vazgeçtiğimi yinelesem de bu fikrimle öğretmen arkadaşlarım şaşkına döndünler.Çöpe su doldurarak öldürmek fikri bir tek benim aklımdan geçerdi herhalde…


Ertesi gün çöp kutusuna baktığımda iki farenin su üstünde yüzdüklerini gördüm.Biri diğerini kurtarmaya gitmiş olsa gerek.Ölmeden önce bana küfretmişlerdir,eminim bundan:)

Bir dönemler de kaplumbağa beslemiştim.Fakat nedense kaplumbağalar kısa süre içinde ölüyorlardı.En sonunda adını”Yaşasın”koydum.Cidden uzun bir süre yaşadı:)


Şimdilerde kendi öğrencilerime mümkün oldukça hayvan sevgisini aşılıyorum.Zaten onlar gün boyunca hayvanlarla iç içeler.Kimi zaman okula keçilerin uğradığı bile oluyor:)


Vu şunu iyi biliyorum ki hayvan sevemeyen insan da sevemez.


Bendeki büyük hayvan sevgisine küçükken denediğim türlü deneylerle biraz gölge düşürsem de,şimdi çok daha dikkatli davranabiliyorum.


Hayvanlarınızı bana emanet edebilirsiniz:)))

14 yorum:

Dalgaları Aşmak dedi ki...

Harikasın :)))Çocukluğuma döndürdün beni.Senin kadar olmasa da,benimde uğraşım kurbağalardı.İribaşları toplar kavanozlara doldururdum:)Akvaryum hayal ediyordum herhalde:))büyükleri de topla bacaklarını birbirine bağlar zıplayıp birbirlerini düşürmelerini izlerdim,hangisi diğerini çekecek diye:)))Ay ne kötüymüşüm be:)Ama büyüdükçe deli gibi hayvan tutkunu oldum :)
Tamam arada köpeğimi sana bırakabilirim anlaştık :))

Sevgilerimle

ezgilimelodi dedi ki...

Bak kurbağalardan korkuyordum ben:)))
Köpekleri çook severim,verebilirsin tabiki:)))
Çok teşekkürler,güzel yorumun için...

Newbahar dedi ki...

Babaannem rahmetli bunları duysa şişman gövdesini yaylandıra yaylandıra güler, koca göbeğini hoplatarak ''çocukluk'' derdi...

Aman kalsın ben yine sana hayvancıklarımı emanet etmem. Ama Levoyu en kısa zamanda sana postalayacağım bilesin:)

(Blogcudan kopyala yapıştır yaptım bu yorumu, sana özel:))))

ezgilimelodi dedi ki...

Newbahar;Aaaaa olmadı bak şimdi:)Ben çocuktum o zamanlar:p
Çook teşekkürlerr:)))

Unknown dedi ki...

Ezgiii hayvanlara iyilik yapayım derken az çektirmemişsin anlaşılan..
Güzel keyifli bir anlatım olmuş okurken zevk aldım .
Amaa hayvanları sana emanet edebilir miyiz bilemiyorum merakın yenide depreşirde başka deneyler yapmak istersen ne olacakk..

ezgilimelodi dedi ki...

Sevgi;Olmadı şimdi:))Tabiki emanet edebilirsiniz:p
Çok çektirdim valla.Onlar da bana çektirirseler yandım:))
Teşekkürler...

MAVİ TUTKU dedi ki...

Çok güzel bir yazı olmuş bayıldım. Hayvanları çok severim, ama doğrusu hayvanları çok seviyorum diye insanları sevemiyorum..onlara yaklaşırken çok daha dikkat etmek gerekiyor biliyorsun!

Bir kedi, bir köpek hep çok iyi gelmişti bana, en stresimi atmak yöntemi desen yeridir. Çocukken 2defa kedi bakmıştım, ikiside simsiyahtı..neden bilmiyorum. Sanırım siyahlar diye pek kimse onları tercih etmiyor diyeydi belkide..oldum olası da siyah ve tekir kedileri çok severim..rahmetli dedemin kedisi de tekirdi.

2.siyah kedim babam ve benim hayatımızı kurtardı bilmeyerek bile olsa..babamla ikimiz evde kalmıştık diğerleri köydemiydi hatırlamıyorum.babam kızardı kedimi yatağa almama, bende mır mırr, layan kedimle bayılırdım uyumaya..o gece yatarken kömür atmış sobaya ve yanamayınca da evi is kaplamış fakat yatarken asla anlamıyorsunuz doğal olarak..sabaha karşı kedim kapıyı tırmalamaya başlamış can havliyle, babam görmüş ve ayağa kalkmasıyla devrilmesi bir olmuş, böyle acaip zehirliyor. Sürünerek kapıyı açmış ve gelip beni uyandırdı bende kalkar kalkmaz düştüm.. Tabi kedim uçtu gitti.:) Kesinlikle kedim olmasa sabaha çıkamazdık, asla unutmadım bunu ve sizde öyle geriye döndürdünüzki çenem düştü işte.:)

ezgilimelodi dedi ki...

Onuncu Köyün Adamı;Teşekkür ediyorum haklısınız.İnsanlar şimdilerde pek sevilesi değil:)
Herkesin anılarını depreştirdim ne hoş:))

Suincim;Oooo hayvancıklara eziyet eden biii ben değilmişim:))))

MAVİANNE dedi ki...

canım ben de aynı fikirdeyim
hayvan sevmeyen insanları da zor sever

ben de iyiki buraya gelmişim
çok beğendim bloğunu
ayrıca bu müzik de çok hoş
sevgiler

elif dedi ki...

hahahhah:))) çok eğlenceli bi yazıydı ezgicim.bi solukta okudum.yazık hayvancazlar ne çekmişler senden.bu yazını panter emel okumaz inş:))))

ezgilimelodi dedi ki...

Mavianne;Hoş geldiin:)
Her zaman beklerim:)
Sevgiler:)

Elif;Gül ohh:)))Okumaz merak etme hehehhe:))))

elif dedi ki...

ezgicim hastamısın geçmiş olsun.çarçabuk iyileşirsin inş.acil şifalar diliyorum sana

MAVİANNE dedi ki...

hoşbuldummmm
sevgiler selamlar

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Çok haklısın, hayvan seven insanı da sever.
Sevgilerimle...



www.hayatizlerim.com