15 Mayıs 2010 Cumartesi

Kabus geri döndü:)


Televizyonun içinde insanların olduğunu düşündüğüm yıllardı 90’lar.Bir gün bize misafir olacağını düşünürdüm Susam Sokağı sakinlerinin.Çizgi filmler vazgeçilmezlerim arasındaydı elbet ama benim o zamanlar keşfettiğim bir yönüm daha vardı…

Korku filmleri:)
Seyretmekten korkmadığım fakat sonrasında tuvalete gitmek için koridoru iki saniyede koşabildiğim,kısacası yaşantıma yansıttığım filmlerdi onlar.
Gülebildiğim tek korku-komedi filmi ise Beter Böcekti:)"Deeeeyoooo deeeeyoooo" şarkısıyla özdeşleşen hatta Grup Vitamin'in film müziğine Türkçe sözler ekleyerek pop müziğine kazandırdığı bu eski filmi arada özlemiyor değilim:)
Annemlerin seyretmeme izin vermeseler de abimle bir yolunu bulup kaçamak izlediğim bir film daha vardı.Ve benim yaşlarımda olan her çocuğun vazgeçilmez korku filmleri arasındaydı Elm Sokağı Kabusu.
Freddy denilen amcanın uzun tırnakları tuvalet deliğinden çıkacak diye bir müddet lavaboya annemle gitmiştim.Çünkü korku filmi serilerinin birinde böyle bir sahnesi vardı.
Elektrik süpürgesinden de korkardım.Acaba Freddy amca ne zaman çekecek beni içine diye endişelenip dururdum.
Korkularımı atmanın en kolay yolu ise filmi seyretmeyen arkadaşlara abartarak anlatıp onların da korkmalarını sağlamaktı.Belki bir voltran oluşturabilirdik:)
Sabah ilk tenefüste sınıfın köşesine birkaç masum kurbanı çekip anlatırdım filmi.Yaptığım zulmü düşününce gülüyorum halime.Benim gibi bir arkadaşım olsun istemezdim herhalde:)
Bir dönem ise Taş devrindeki Fred’in o Freddy olduğunu düşünüyordum.Korkmamak için bir bahane olsa gerek bu:)


Ve işte Freddy severler,Elm Sokağında Kabus geri döndü:)


21 Mayısta gösterime girecek olan filmi seyreder miyim bilmiyorum.Çocukluğuma dair bir şeyler hatırlatabilir belki bana:)Fredy’nin eski Fredy olmadığını düşünmek beni üzse de:)
Ama o dönemlerde çekilen kaliteli bir film olması bakımından yenisinin eskisi kadar korkutucu olmayacağını düşünüyorum.
Uzun tırnaklı Fredy baba:))))
Ürktüm birden:)
Boşu boşuna bizi geren filmlerdir korku filmleri.Yorgan altında gözler anlamsızca kısılır,işaret parmaklarıyla kulaklar tıkanır,yalnız asla seyredilmez düşüncesiyle bir kurban daha seçilir.Ve o kurban nedense korku filminde uyumayı başararak seni yalnız bırakır…
Ailecek oturulup izlenebilme kategorisi de pek nadirdir.
Ben özellikle çocukların seyretmesine karşıyım.Etkilerini kesinlikle ilerleyen yaşlarında görüyorlar.Anneler çocuklardan uzak tuttuğunu düşünseler de arada benim gibi bir yolunu bulup seyredenler çıkabiliyor:)
Şimdilerde çok fazla korku filmi seyretmiyorum.Daha doğrusu korku filmlerinde işlenen konuların hep aynı olduğunu düşünüyorum.
Bir grup niye ıssız bir otele gitsin?
Niye iyiler yaşasın,kötüler ölsün?
Niye aslında dünyaya gelen ruh, iyi niyet adına bütün insanları katletsin?
Niye Japonlar daha çok korku filmi çevirsin?
Kısacası korku filmleri kalitesi gün geçtikçe düşüyor.

Gothika beni etkileyen ender korku filmlerinden birisiydi …Film,ilerleyen sahnelerde beni hem şaşırtmıştı,hem de bazı bölümlerde gerçekten ürkütmüştü.Seyreden varsa bilir ne demek istediğimi:)
Ben,yazın yaklaştığı şu günlerde gündüz güneşin enerjisini toplayıp akşamın serinliğinde balkonda mısır eşliğinde hoşunuza gidecek filmleri seyredin derim:)
Boş yere gerilmenin bir anlamı yok değil mi?:)
Bu arada ben içeriği korku olan kitaplardan daha çok korkuyorum:)

5 yorum:

Işıl dedi ki...

korkak tavuk...

ezgilimelodi dedi ki...

hı???:)))))

oyumben dedi ki...

Haberleri seyretmelisin. Gerçek korku orada.

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Neee?
Freddy geri mi döndü?
Uzun bir süre kabusum olmuştu o benim:))

nihansu dedi ki...

Aklıma hep salıncakta sallanan küçük bir kız ve söylediği şarkı gelir; 1-2-3-4 Freddy geldi... diye devam eder, puslu bir havadır. Ben sevmem durduk yere gerilmeyi ya da korku filmlerini, günlük hayatta yeterince gerilip korkular yaşıyoruz zaten. Ne gerek var ki?